Tarım ve hayvancılık tarih boyunca Türkler için önemli uğraşılardan olmuştur. Haliyle beslenme kültürü de buna göre gelişmiştir. Et tüketimine de Türk mutfağında Orta Asya’dan beri rastlanmaktadır. Göçebe ve savaşçı Türk’lerin güçlü olması, bol protein tüketmesi gerekmekteydi. Kuzu eti ise çok tüketilen besinlerden biriydi. Çapa Kuzu pirzola da bunlardan biridir.
Çapa Kuzu pirzola, tüm bu et yemekleri içinde önemli bir yere sahiptir. Kuzunun sırt kısmından elde edilen kemikli ve yağlı et parçaları ateşte kolayca pişiyor, pratik bir şekilde tüketiliyordu. Çapa Kuzu pirzola, yumuşacık ve tazedir. Neredeyse lokum gibi ağızda dağılır, lezzeti ve pratik pişmesi nedeniyle binlerce yıldır mutfağımızda yerini korumaktadır.
Kuzu eti aynı zamanda sağlık için faydalı mineral ve vitaminlerce zengindir. Diğer et çeşitlerine göre daha fazla demir içerir. Protein içeriği %20 ‘ye yakındır ve karbonhidrat yoktur. Bu haliyle diyetine dikkat edenlerin de tüketebileceği bir besindir. Kuzu eti, Türkiye iklim koşullarında yetiştirmeye uygundur. Tamamıyla yerli ve milli bir yiyecek olan Çapa kuzu pirzola, Türk’lerin kadim geçmişinden günümüze uzanan kıymetli bir yemektir.
Şerbethane Cafe & Restaurant; Sultanahmet Camii ve Külliyesinin altında, Arasta Çarşısı Sokakta yer almaktadır. Şerbethane; Sultanahmet'in en nezih Cafe ve Restaurantlarından olup, yerli ve yabancı turistler ile turist kafilelerinden oluşan bir müşteri portföyüne sahiptir. Şerbethane’de; Osmanlı Şerbeti, Kahvaltı, Dünya Mutfağından Seçmeler, Nargile, Çay, Kahve ve Meşrubat Çeşitleri ile hizmet verilmektedir.