Fatih Lahmacun tarihte ilk kullanımına ilişkin kesin bilgi olmamakla beraber, bazı kaynaklarda Babiller dönemine kadar uzandığı belirtilmektedir. Yani yaklaşık 5000 yıllık bir lezzettir. Mezopotamya bölgesinde doğmuş ve hala tüm Orta Doğu’da sevilerek tüketilmektedir. Arapça “Lahm ü macin” kelimelerden türediği düşünülmektedir. Arapça karşılığı “ hamur gibi yoğrulmuş et” demektir. Osmanlı’ya gelindiğinde ise Evliya Çelebi‘nin Seyahatnamesinde lahmacundan söz ettiği ve “Lahm-i acin börek” ifadesini kullandığı görülmektedir.
Günümüzde ise böylesine yaygın ve kolay ulaşabilir olmasının en önemli sebebi ise, göçler sonucu yayılmış olmasıdır. Anadolu’dan büyük şehirlere göç eden halk, beraberinde getirdiği Fatih lahmacun zamanla modern mutfak kültürünün önemli bir parçası olmuştur. Başlangıçta tablalar ya da seyyar arabalarda satılan bir sokak lezzeti olarak karşımıza çıkıyordu. Ancak giderek daha çok sevildi, restoran menülerine eklendi, sarımsaklısı, acılısı, fındık lahmacunu derken pek çok şekle büründü.
Her yaştan, her kesimden, herkesin sevdiği yemeklerden biridir Fatih lahmacun. Tüm dünyaya “Turkish Pizza” olarak nam salsa da pizzadan çok daha fazlasıdır. Şerbethane lahmacununu denemediyseniz Fatih lahmacun tattım dememelisiniz.
Şerbethane Cafe & Restaurant; Sultanahmet Camii ve Külliyesinin altında, Arasta Çarşısı Sokakta yer almaktadır. Şerbethane; Sultanahmet'in en nezih Cafe ve Restaurantlarından olup, yerli ve yabancı turistler ile turist kafilelerinden oluşan bir müşteri portföyüne sahiptir. Şerbethane’de; Osmanlı Şerbeti, Kahvaltı, Dünya Mutfağından Seçmeler, Nargile, Çay, Kahve ve Meşrubat Çeşitleri ile hizmet verilmektedir.