Onbir ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif’in hayatımıza yeniden teşrif etmesiyle imsak vaktinden başlayıp güneşin batımına kadar yeme ve içme ile ilişkimizi kesip, akşam ezanıyla birlikte iftarımızı toplu sofralarda birlikte açıp, oruç ibadetimizi yerine getiririz. Ramazan ayı; birlikte aynı sofrada herkesin aynı anda orucunu açtığı, yemek yediği, yüreğimizdeki iftar sevinci ve coşkusunun birlikte yaşandığı ayın adıdır. 

Sultanahmet Camii ve Külliyesinin altında, Arasta Çarşısı Sokakta yer alan Şerbethane Cafe & Restaurant'ta İstanbul Ramazan Menü programı için rezervasyonlarınız kabul edilmektedir. Şerbethane adından da anlaşılacağı gibi dünya tarihine damgasını vuran Osmanlı Devletinin saray içeceği Osmanlı Şerbetinden adını almaktadır. İftar menüsü için rezervasyon yaptıran müşterilerimize kısaca konumu tarif edecek olursak konum olarak Sultanahmet Camii ve Külliyesinin hemen alt tarafında yer alan Şerbethane Arasta Çarşısıyla bitişiktir. İstanbul Ramazan Menü rezervasyonlarınızı bu tarihi mekanda gerçekleştirin Ramazan’ın o manevi ruhu tarihsel otantik yapısıyla pekişsin. 

Ramazan'ın vazgeçilmez lezzeti Acılı ezme en bilinen ve çok sık tercih edilen bir ezme türüdür. Aynı zamanda yapması kolay olduğu için de tercih edilir. Gerek meze olarak gerekse kebap tarzı yemekleri beklerken servis edilen bir ezme olarak oldukça yüksek bir popülariteye sahip olduğunu söylemek mümkündür. Ana yemeği beklerken insanlar bazen salatayla birlikte ezmeden ekmeklerine bir miktar sürerek açlıklarını hafif şekilde bastırmayı tercih derler. 

Haydari meze deyince ilk akla gelen, dünya mutfak literatürü açısından da ara soğuk veya aperatif diye nitelenebilecek bir yiyecektir. Yoğurt ve çeşni temeli haydarinin, yemesi kolay ve tadı da son derece lezzetlidir. Haydari içindeki dereotu ve nanedir karışıma ferahlatıcı bir boyut kazandırır. Kimileri haydariye başka baharatlar eklese de, nane ve tuzun başrolde olması gerekir. Haydari başarılı bir şekilde ve iyi yoğurt, sarımsak, taze otlar kullanılarak yapılırsa sofradaki kişiler sadece haydari olsa, başka yemeğe gerek yok hissine bile kapılabilirler. Ekmekle yenen böyle lezzetli haydari bir anda sofrada başrolü alabilir. Haydari kaşık ya da çatal ile tüketilebildiği için pratik bir yeme deneyimi sunar. Etli bir ana yemeği beklerken önden gelen haydari ve ezme gibi mezeler bekleme süresinde hızla atıştırmayı sağlar.

İstanbul Ramazan Menü ana yemeği olan karışık kebap içeriği Restoran’dan restorana farklıdır. Ramazan’da İftar menüsüne rezervasyon yapacaklar için Şerbethane Cafe & Restaurant’ın karışık kebap içeriğinden bahsetmek faydalı olur. Bazı restoranlarda müşterinin isteğine göre kaşık kebap içinde bulunacak kebaplar özel olarak da belirlenebilmektedir. Baklava; İncecik yufkalar tepsiye kat kat serilir. İçine fıstık, ceviz ya da fındık eklenir. Üzerine mis kokulu tereyağı, kıvamlı şerbeti gezdirilir. Baklava, tüm bu lezzetlerin damakta ayrı ayrı alındığı eşsiz bir lezzettir. Yufkalar çıtır çıtır dokusu ile ağızda dağılır. Ardından fıstığın tadı, tereyağının kokusu ve şerbetin tamamlayıcı dokunuşu gelir. Şerbethane mutfağı baklavanın en lezzetli halini İstanbul Ramazan Menü servisinde sunulmaktadır. 

İstanbul Ramazan Menü İçecekler içerisinde favorimiz tabi ki; de Ramazan Şerbeti’dir. Zencefil, karanfil, zencefil ve tarçın baharatlarıyla kuru erik ve kurum üzümün eklenerek kaynatılmasıyla elde edilen Ramazan şerbeti genelde balla tatlandırılarak içilirdi. Ramazan şerbeti günümüzde varlığını sınırlı ölçüde sürdüren önemli bir Ramazan sofrası unsurumuzdur. Bu tip içeceklerin meyve ve baharat içecekleriyle günümüzün endüstriyel içeceklerinden çok daha sağlıklı olduğunu anımsayarak, Ramazan şerbeti gibi kültürel miraslarımıza sahip çıkmamız gerekir. Ramazan’ın manevi havasını Şerbethane’nin tarihi otantik mekanında sevdiklerinizle birlikte yaşayın. İstanbul Ramazan Menü Rezervasyon için: 0212 517 00 04