Fındıkzade Şerbetli tatlılar, mutfak kültürümüzde önemli bir yere sahiptir. Ramazan sofralarında, bayramlarda, düğünlerde, kutlamalarda yani birlik, beraberliğin olduğu her sofrada yerini alır. İftarı şenlendirir, bayramların neşesidir, düğün dernek yemeklerinde başroldedir. Hatta aile, eş dost, akraba ziyaretlerinde, kız isteme törenlerinde, mevlitlerde, kandillerde her özel, önemli günde bizimle beraberdir. Dilimizde “tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” diye bir söz vardır. Bu söz bile şerbetli tatlıların hayatımızdaki önemini anlatmaya yeter. Sanki Fındıkzade şerbetli tatlılar olmasa bir yanımız eksik olacak, sohbetler renksiz, birlikte kurulan sofralar bereketsiz olacak gibidir.

Şerbetli tatlıların kökeni Osmanlı Mutfağına uzanır. Hatta Osmanlı Saraylarında, tatlıların hazırlandığı  Helvahane isminde özel bir bölüm bulunduğu bilinmektedir. Helvahanelerde yapılan favori tatlılar ise günümüzde hala severek tükettiğimiz şerbetli tatlılardı. Öyle ki 17.yüzyılda helvahanelerde kurulan “baklava alayı” ile Fındıkzade şerbetli tatlılar konusunda uzman ekipler oluşturulmuştu. Padişah, Ramazan aylarında askerlerine ve tebaasına ikram edilmek üzere tepsilerce, kilolarca tatlı yaptırıyordu. Bu ikram padişahın askerlerine ve halkına verdiği önemi gösteriyordu. Biz de böylesine şöhretli lezzetlere Şerbethane mutfağında gururla yer veriyor, özenle hazırlıyoruz.